Rabes
|
Konu: SONBAHAR Cuma Nis. 03, 2009 1:12 am |
|
|
Bütün gençliği didinmekle çalışmakla geçmiş tek hayali bir avuç tarla birde küçük kulübe nohut oda bakla sofa…..
O gün yine ezan sesiyle uyandı yaşlı kadın bugün diğer günlerden çok farklıydı.İçinde hüzünle heyecan arasında gidip gelen duygularla yataktan kalktı .Her sabah aynı şeyleri yapardı.Kedi gibi sessizce hareket eder,torunlarını gelinini uyandırmaktan adeta korkardı.Bir iki lokma kahvaltı eder sonrada kızlarım dediği çiçeklerini sular,onlarla konuşurdu.Pencerenin önünde koca şehre bakarken onlarında burada sıkıldıklarını düşünürdü.
Usulca hazırladı küçük valizini.Bu valizin de hikayesi vardı aslında Murat büyük oğlu askere giderken almıştı.İçine lavanta kokulu çamaşırlar çoraplar doldurmuştu da oğlunu uğurlarken sanki kan dolmuştu ana yüreğine.Sonra küçük oğlu Sonat Amerika’ya okumaya giderken almıştı bu valizi.En son yedi sene önce oğlun ziyaretinde Amerikalı gelini atmak üzereyken rica etmişti alabilir miyim kızım diye.Valiz hazırlamayalı çok uzun zaman olmuştu.Gençliği geldi aklına kocası hayattayken tatile giderler.heyecanla kalkar hazırladığı valizleri,koridora sıralar,eksik var mı diye kontrol ederdi.Bugün ise bu valizi çok farlı bir amaç için bundan sonra yaşayacağı yeni yuvası huzurevi için hazırlıyordu.
Zaman ne çabuk akmış hayat nede çabuk değişmişti.Şimdi buruş buruş olmuş lekelerle kaplı bu eller senelerce iki evlat büyütmüş,yarım asırlık evliliği yürütmüştü.
-Annecim kalktın mı?diyen oğlunun sesiyle irkildi yaşlı kadın.
_Kalktım oğlum kalktım hazırım ben istersen çıkalım.
-Olur anne Nesrinle çocukları uyandırmadım sabah sabah .Sonra sen yerleşince gelirler.Daha iyi olur.
Acıyla gülümsedi yaşlı kadın.Gelini de torunları da sabah kalkmaktan hoşlanmazlardı.
-Tabii oğlum iyi etmişsin.Bağdat’a gitmiyorum ya.
Yolda hiç konuşmadı.Oğlunun huzur eviyle ilgili verdiği bilgileri sessizce dinledi.
En sonunda;
-Murat oğlum bu kadar çırpınma yavrum.Ben hiç üzgün değilim.Sizi dünyaya getirirken baban da bende sizden bir beklentiyle karar vermedik.sen doğru olanı yapıyorsun sakın vicdanını rahatsız etme emi yavrum.Sen artık aile reisisin ailenin huzurunu mutluluğunu ve geçimini temin etmek vazifendir.
Bu sözlerden sonra Murat’ın gözlerinden babasının cenazesinden sonra ilk gözyaşları dökülüvermişti.Keşke keşke zamanı geri getirmek mümkün olsaydı.
Bahçe içerisinde üç katlı bina ilk başta cansız gibi görünse de birkaç dakika sonra sevimlileşmeye başlıyordu.Yeni yuvası işte bu üç katlı binaydı….
Çabucak alıştı yaşlı kadın yeni ortamına.İlk ay oğlu günaşırı gelmiş torunları ve gelini de her hafta sonu aksatmadan ziyaret etmişlerdi onu.Tek sorun sıkıntıydı sadece.yine ibadetlerini yapıyor.Kitaplarını okuyor.T r t radyosunda sanat musikisi dinleyip,eski günlerini yad ediyordu ama burada zaman kolay geçmiyordu.Küçük torunu en son ziyaretinde ona küçük bir bilgisayar getirmişti.Şaşırarak baktı bu yeni oda arkadaşına.torunu tarif etmişti ona her şey bu küçük kutuda ve internet denen sanal alemde vardı anlattığına göre.Hemşire hanım kızın yardımıyla iyiden iyiye alıştı yaşlı kadın bu mucizeye.sabah kalkıyor kahvaltısını ediyor,başına oturup günün haberlerine bakıyordu.Hatta senelerce plağını aradığı Müzeyyen Senar’ın eski şarkılarından birini bile bulmuştu.Çocuklar gibi sevinmişti buna.Günler böylece akıp giderken bir reklama takıldı gözü ‘’Osmanlı İmparatorluğunda sizde yaşayın’’ diyordu.Bakmak istedi nedense.Ve on dakika sonra bu sanal dünyadaydı yaşlı kadın.Sanki ikinci defa doğmuştu.Nasıl bir rüya yada sihirdi bu.Bir hafta sonra hep hayalini kurduğu tarlası küçük bir kulübesi birde işi vardı.Artık oğlunun iki üç ayda bir geldiğinin Amerika da ki oğlu Sonat’ın hiç telefon etmediğinin farkında bile değildi.Bu sanal dünyada arkadaşları, dostları ,oğulları, kızları vardı çünkü.Yazlar kışları kışlar baharları kovaladı yaşlı kadın huzur evinde huzuru bulmuştu.Sadece şu sırtına bıçak gibi saplanan ağrı huzurunu kaçırıyordu o kadar.
. Güneşli bir bahar sabahında daha gözlerini ezan sesiyle açtı yaşlı kadın.Her sabah olduğu gibi abdestini aldı namazını kıldı ve bir nefesi ve her nefesi için Rabbine teşekkür etti.
Oyununa girdi.Kimseler yoktu oyundaki kasabasında.Kapattı.Yatağına uzandı.
-Nabız düşük .Ritimde bozulum var.
-Ameliyat risk olur.Çocuklarıyla konuşalım hemşirehanım.
-Ben haber vereyim doktor bey.
Doktor annem ?
-Size çok iyi haberlerim yok Murat bey.Annenizi acilen ameliyata almak zorundayım.Fakat biliyorsunuz ki yaşı dolayısıyla komplikasyon riski yüksek.
-lütfen ne gerekiyorsa yapın doktor.
Yaşlı kadın ellerine baktı çapa yapan elleri gençti.Şaşırdı sonra.Evet yanlış görmüyordu.Mısır tarlasındaydı.Sonra hafif bir rüzgar esti.Ve ağırca arkasına baktı.Kocası 40 yılını geçirdiği sevgilisi arkasında kollarını açmış gülümsüyordu.O da gülümsedi ve yanına gitti.El ele küçük kulübelerine yürüdüler.
Dııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııt!!!!!
-hemşire hanım yazın ölüm saati 11.30
-Aloo Sonat annem…..
-Abi tamam hemen geliyorum lütfen ben gelmeden…
-Tamam Sonat merak etme…
……………
-Abi bunlar kim her yaştan insan var
-Ya aslında garip, bir kasabamı ne varmış.Oradan geliyorlarmış.Annem bilgisayardan yardım falan etti herhalde baksana çoğu öğrenci.
-Eee nasıl öğrenmişler cenazeyi?
-Orası daha ilginç.Sultan nineyi öldü görünce merak ettik.Huzurevine mail attık oradan öğrendik
Diyorlar.
-Nasıl yani rüyalarında mı görmüşler.
-Ne bileyim oğlum.Boşver ben de anlamadım.
-Abi boşver de çok kalabalıklar.
-Hııımm evet.Çok tuhaflar…Tanımıyorlar etmiyorlar.Hatta senin için cenazeyi beklettiğimize sevinmişler.Yetişebildiler diye.
Yaşlı kadının oğullarının tanımadıklarını düşündüğü insanlar aslında aylar boyunca annelerinin ailesi olmuştu.Ama bunu oyunu oynamayan bilebilirmi?... |
|
_arwen_
|
Konu: Geri: SONBAHAR Cuma Nis. 03, 2009 9:21 am |
|
|
Çok güzel olmuş eline sağlık |
|
The Spartans
|
Konu: Geri: SONBAHAR Cuma Nis. 03, 2009 1:44 pm |
|
|
Eline sağlık..Gerçekten çok güzel olmuş... |
|
MaNyAxXx
|
Konu: Geri: SONBAHAR Cuma Nis. 03, 2009 2:37 pm |
|
|
güzel olmuş ekibimde yazar olmak istersen bir öm uzaktayım:) |
|